 |
 |
|
 |
 |
 |
 |
|
TANIM |
 |
|
|
Fikri hak, fikir ürünlerini koruyan
haklara verilen genel addır.
Bu ürünler insan zekası ile ortaya
çıkan; edebiyat ve sanat eserleri,
bilgisayar programları, buluşlar,
tasarımlar, vb. ürünleri kapsar.
Fikri hak, fikir ürünlerinin sahipleri
için, ürünlerinden diğer kişilerin
yararlanmasına izin verme ve haksız
yararlanılmasını önleme hakkı olarak
yorumlanmaktadır. |
|
|
|
|
DETAY |
 |
|
|
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi,
herkesin toplumun kültür hayatına
katılmak, güzel sanatlardan etkilenmek,
bilim alanındaki gelişimi ve bunun
yararlarını paylaşmak hakkına sahip
olduğunu ve herkesin, yarattığı her
türlü bilim, edebiyat ve sanat eserleri
ile ilgili olarak doğacak manevi ve
maddi yararlarının korunmasına hakkı
olduğunu öngörmektedir.
Toplum hayatı, insanların yaratıcılık
işlevine ve yaratıcı fikir ürünlerine
gereksinim duyar. Toplum hayatının,
insanların yaratıcı ve üretici düşünce
gücü olmaksızın gelişmesi ve fikir
ürünlerinin toplum içinde ve toplumlar
arasında hızla, bağımsız şekilde
yayılmasına engel olabilmek mümkün
değildir. Fikir ürünlerinin insanlar
tarafından öğrenilmesi ve özümsenmesini
önlemek düşünülemez.
Edebiyat ve sanat eserleri toplumda
ortak duygu ve coşkuları oluşturmak,
beslemek ve bütünleştirmek yoluyla
toplum yaşamının ve toplumsal birliğin
temelini oluşturur.
Toplumlar, yaratıcı fikir ürünleri ile
fikir ürünü eser sahipleri ve toplumlar
arasındaki ilişkinin düzenlenmesi
gerektiğini de değerlendirmişlerdir.
Bu düzenlemenin fark edilmesi,
toplumların yaratıcı düşünce gücüne
duydukları saygının en belirgin
göstergesidir.
Fikir ürünleri ve bunların sahiplerinin
yasal koruma altına alınması zorunluluğu
zaman içinde oluşmuştur. Eser
sahiplerinin, eserleri ile ilgili hak ve
yararlarını ifade eden fikri hakları
koruma, ilke ve esasları, ulusal ve
uluslararası alanda öngörülen kurallar
topluluğu olarak düzenlenmiştir.
Fikri haklar ile ilgili ulusal
düzenlemelerin ve uluslararası alanda
devletlerin birlikte önlemler
öngörmeleri ve bunları geliştirme
çabalarının temel nedeni; eserler
üzerinde eser sahiplerinin manevi ve
maddi haklarının en iyi şekilde
korunması hedefidir.
Bu hedefler, toplumun, yaratıcı ve
üretici düşünce gücüne duyduğu saygının,
bu gücün toplum hayatının daha da
güçlenmesine ve zenginleşmesine olan
katkısının özendirici bir karşılığı
olarak önem taşımaktadır.
Toplumların düşünce gücüne sağladığı
ekonomik koşullar, eser sahibi yanında
gerçekte toplum için de maddi ve manevi
bir kaynaktır.
Bir ülkenin uygarlık düzeyini belirleyen
kültür ve sanat hayatı, mutlak düzenli
bir ortam gerektirir. Düzen unsurundan
yoksun, dağınık bir ortam içinde fikir
ve sanat değerlerinin erimesi ve kültür
hayatının yozlaşması kaçınılmazdır.
Kültür ve sanat hayatının düzeni ise,
öncelikle, eser yaratıcı güçlerin
hakları ve yararlarının korunması ile
ilgili hukuk kurallarının varlığına ve
etkinliğine bağlıdır
Kaynak : DPT Yedinci Beş Yıllık Kalkınma
Planı, Fikri ve Sınai Haklar Özel
İhlisas Komisyonu Raporu, Ankara 1994 |
|
|
|
|
 |
|
|
 |
 |
 |
|
|
|